Meme Kanseri

MEME KANSERİ

Meme Hastalıkları

Meme hastalıklarını ne kadar tanıyorsunuz? Sıklığı ve risk grupları hakkında bilginiz var mı? Tedavide büyük rolü olan erken teşhis için ne yapılması gerektiğini biliyor musunuz? Ve hastalığın psikolojik boyutunu hesaba katıyor musunuz?

Kadınların korkulu rüyası olan meme kanseri, sanayi ülkelerinde her 10 kadından 1'inin, yaşamının herhangi bir döneminde yakalandığı bir hastalıktır. 35-54 yaş arasındaki kadınlarda ilk sırada gelen ölüm nedenidir. Meme kanserini önleyemeyiz. Ancak erken tanı ve tedavi ile başarılı sonuçlar alırız. Erken tanı tüm kanserler için önemlidir. Ancak meme kanseri için hayat kurtarıcıdır. Pek çok meme kanserinin erken tanı konduğunda tamamen tedavi edilebildiği unutulmamalıdır.
Meme hastalıkları, oldukça sık görülen ve özellikle kadınların hekime başvurmasında önde gelen sebeplerden biridir. Hastaların en sık şikayeti meme kitlesidir. Diğer şikayetleri meme başı akıntısı, memede büyüme, meme başında içe çekilme ve kozmetik problemlerdir. Kozmetik problemler her ne kadar plastik cerrahi ile ilgili olsa da iri göğüslerin ağrı şikayetlerinin sık olması cerrahi muayeneyi gerekli kılar.

Belirtileri

Meme hastalıklarının yakınma konuları arasında birinci sırayı hastanın sancı ya da acıma olarak tarif ettiği meme ağrısı alır. Ağrı eğer yanında başka bir belirti yoksa patolojik anlam taşımaz. Ancak ailede meme kanseri öyküsü olması bunun dışında bırakılmalıdır.

Teşhis

Meme hastalıkları tanısında en önemli iki nokta hasta öyküsü ve fizik muayenedir. Fizik muayene genel beden muayenesini de kapsamalıdır. Özellikle koltuk altı ve spraklaviküler lenf bezleri mutlaka aranmalıdır. Meme muayenesi yapılırken kadının menstrüel siklüsün hangi döneminde olduğu dikkate alınmalı ve her kadın özenle, oturarak ve yatarak ayrı ayrı muayene edilmelidir.
Muayene ve hasta öyküsü bir hekimin en büyük silahı olsa da meme hastalıkları tanı ve tedavisinde yeterli değildir. Bu aşamada ultrasonografi ve mamografi gibi tanı imkanları olaya katılır. Mamografi ile palpabl olmadan iki yıl önce meme kanseri tanısı konabilir.

Meme kanseri kadınların en sık görülen habis tümörü ve kanserden ölümlerin başta gelen nedenidir. Hayatı boyunca yaşla birlikte artmakla beraber her kadın için meme kanseri olma riski yüzde 10'dur. Halen ABD'de her yıl 120 bin kadın bu hastalığa yakalanmakta ve 40 bin kadın bu kanserden ölmektedir.

Meme kanserinde risk faktörleri

Meme kanseri riski 30 yaşından sonra hızla artar ve 50'ye kadar çok yükselmiş olur. Menopozdan sonra da, daha yavaşlamış olarak, yaşla birlikte artmaya devam eder. Ailede (kan akrabalarında) meme kanseri öyküsü, özellikle anne ya da kız kardeşte tanı konmuşsa, önemli bir risk faktörüdür. Bunun dışında da başka risk faktörleri vardır. Ancak şu bilinmelidir ki, meme dokusuna sahip her kadın için meme kanseri bakımından risk vardır.

Meme kanserinde erken teşhisin önemi

Meme kanserinde de diğer kanser türlerinde olduğu gibi en önemli silah, erken teşhistir. Bu kanser türünün erken tanınmasında da iki önemli nokta söz konusu. İlki kadınların kendi memeleri hakkında bilgi sahibi olmaları, ikincisi ise tarama yöntemi. Kadınların kendi memelerini periyodik olarak muayene etmeleri önemlidir. Çünkü meme kanserli kadınların yüzde 90'ından fazlası kanserlerini kendileri bulmaktadır.

Kendi kendini muayene

Adet gören kadınlar için kanamanın bitiminden sonraki 5.-10. günler arasında yapılacak muayene, kadına memesi hakkında doğru bilgiler verecek ve onun memesini tanımasını sağlayacaktır. Bu da sonradan gelişebilecek bir değişikliği zamanında farkedilebilmesini mümkün kılacaktır. Aynı muayene, menopozdaki kadınlar için de her ay kendilerinin seçeceği bir zaman dilimi içinde yapılmalıdır. Bu muayene sanıldığından çok basittir, ancak belirtilere dikkat etmek gerekir. İlk aşamada kadın, ayna karşısında, belden yukarısı çıplak iken, her iki memenin dış görünümünü araştırmalıdır. Bu sayede meme kanserinin dikkat çeken belirtileri gözle görülebilir. Meme başında veya cildinde çekilme, yara açılması, kitle, ciltte nokta şeklinde çöküntüler oluşması (portakal kabuğu görünümü) bu muayenede anlaşılabilir. Belirtiler arasında meme başından kanlı akıntı gelmesi de söz konusudur. Kadının kendi memelerini kontrol etmesi için uygulayacağı ikinci aşama ise, sırt üstü yatmayı gerektirir. Bu pozisyondayken, muayene edilecek meme tarafındaki kol, baş altına sokulur. Sağ elin avuç içiyle sol meme, sol elin avuç içiyle de sağ meme dokusu hafifçe göğüs duvarı üstünde bastırılarak muayene edilir. Bu aylık muayenenin başlangıçtaki amacı, kadının memesini tanımasıdır. Bundan sonraki aşama ise, kişinin tıpkı yüzünde çıkan bir sivilceyi farketmesi gibi, memesindeki herhangi bir farklılığı kavramasıdır. Sözünü ettiğimiz kendi kendine muayene, risk grubuna giren kadınlar için daha da önemlidir.

Son olarak;
Meme hastalıkları mutlaka bir cerrah tarafından değerlendirilmelidir. Özellikle mamografi veya cerrahi girişim kararı muayene eden hekim tarafından verilmelidir. Meme hastaları panik, telaşlı ve endişeli hastalardır. Onlar için tanı çabuk ve en az maliyetle konmalıdır. Hasta psikolojisi düzeltilirken takip ve tedavi planı tespit edilmelidir. Meme hastalıkları tanısı ve tedavisi muayene, radyoloji ve laboratuvar üçlüsünden oluşur. Her biri tek başına değerlidir, ancak birlikteyken anlamlıdır.