İdrar Kaçırma

İdrar Kaçırma

İdrar yakınması olan hastalar özellikle de kadınlar bu sıkıntılarını çok fazla gündeme getiremezler. Hep gizlenen ancak tüm yaşamı altüst edebilen bu sorunla karşı karşıyadırlar.
İşeme, omurilik kaynaklı bir refleks ve beyin kontrolünden ibarettir. Ancak bu uyumun çeşitli faktörlerle bozulması (yaşlılık, aşırı kilolu olma, fazla ve travmatik doğumlar, sigara kullanımı, stres, genital organ sarkmaları, kronik akciğer hastalıkları...) kadınlarda idrar kaçırma problemine yol açmaktadır.
Ürojinekolojik rahatsızlar her yaş grubunda kadında ortaya çıkabiliyor. Ancak şikayetler her yaş grubuna göre değişiyor. Bu tip şikayetler ne yazık ki hekime hemen yansımıyor. "Ben idrar kaçırıyorum" diye doktora başvuran hasta sayısı son derece az oluyor. Bunun temelinde de "utançlık" duygusu yatıyor. Utanmanın yanı sıra kadınlar bu olayı önemsemeyebiliyor. Bu davranışı gösteren kadınların büyük bir kısmı istemeden kendilerini toplumdan soyutlamaya başlıyor. İdrar kokusunun duyulmasından endişe etmek buna neden oluyor. Ayrıca tuvalet arama problemi bir süre sonra onları kendi ihtiyaçları için bile evden çıkmamaya itiyor.
Teşhis nasıl konuluyor?
Ürojinokoloji bir ekip işidir. Bu ekipte konuya hakim ürolog ve jinekolog olabilecek cerrahlar bulunmalıdır. Bu nedenle Nisa Hastanesine başvuran hastalar da Üroloji ile Kadın Hastalıkları ve Doğum Ünitesinde görev yapan operatör doktorlar tarafından kabul ediliyor. İlk aşamada hastanın öyküsü değerlendiriliyor. Hasta değerlendirmesinde ikinci aşamada; idrar kaçırma şikayeti olan hastanın fiziksel muayenesi ve aşağı idrar yollarını etkileyebilecek genel tıbbi sorunların (kronik akciğer hastalığı, felç, parkinson, diabet...) araştırılması yer alıyor. Üçüncü aşamada yapılan idrar analizi ile böbrek hastalıkları, metabolik hastalıklar ve enfeksiyonlar ile ayırıcı tanıya gidiliyor. Daha ileri aşamada ise, aşağı idrar yollarının fonksiyonu hakkında hekime objektif kanıtlar sağlayan ürodinamik çalışmalar yer alıyor.
Tedavisi
Tedavide idrar kaçırmaya neden olan mekanizmanın geri döndürülmesi hedefleniyor ve tedavi sorunun altında yatan sebebe bağlı olarak değişiyor. Her idrar kaçıran hastaya cerrahi müdahale yapılmıyor. Cerrahi tedavi yapılacak her hastaya da aynı ameliyat uygulanmıyor. Varolan yırtığın tipi, derecesi ve diğer defektlerin durumu dikkate alınarak tedavi planlanıyor. Cerrahi tedavinin başarı oranı yüzde 60-90 arasında değişiyor. Hasta ameliyat sonrasında normal yaşantısına birkaç hafta içerisinde dönüyor.

ÜROLOJİ ALANINDAKİ DOKTORLARIMIZ